Gıda israfı için düzenleme geliyor

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın raporuna göre Türkiye’de her yıl ortalama 23 milyon ton gıda israf ediliyor. Meyve-sebzelerin ise yaklaşık yüzde 35’i sofraya ulaşmadan çöpe gidiyor. Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu konu ile ilgili harekete geçti. İsrafla mücadeleye yönelik kapsamlı bir rapor hazırlayan kurul, konunun Meclis’e taşınmasıyla birlikte yapılacak kanuni düzenlemeler yapmayı planlıyor.
ARTA KALAN YEMEKLER HAYVANLARA DEĞİL ÇÖPE GİDİYOR
Konu ile ilgili konuşan TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, Cumhurbaşkanlığı Gıda ve Tarım Politikler Kurulu olarak gıda israfıyla ilgili çalışmaya başladıklarını ve bu çalışmalarda gıda israfı, su israfı, açık büfeler, serpme kahvaltıları mercek altın aldıklarını belirtti. Bingöl kurum olarak kendilerine gelen şikayetlerden de bahsederek “Diyelim sizin de başınıza gelmiştir. Belki 6 kişi bir lokantaya gidiyorsunuz ama diyorsunuz ki biz 5 kişi yemek istiyoruz veya 4 kişi yemek istiyoruz. Şeker hastası olan ya da bir şeye alerji olan var. Ama maalesef ki birçok işletme hayır 6 kişi iseniz 6 kişi vereceğiz diyor. Masaya 6 kişilik kahvaltı geliyor ama bunun %50’si de çöpe gidiyor. O yüzden bu uygulamanın kalkması gerekir” dedi.
İşletmelerin geriye kalan yemeklerle ilgili yaptıkları açıklamalara da değinen Bingöl, “İşletmeler geri kalan artık yemekleri hayvanlara veriyoruz diyorlar fakat hiçbirinin aslı astarı yok. Teknik olarak mümkün değil. Hepsi çöpe gidiyor” derken yapılan su israfına da şu sözlerle değindi:
“Şimdi her taraf ekmek dolu. Şimdi burada siz bir ekmeği çöpe attığınızda sadece onunla kalmıyor. Türkiye su stresi ve su kuraklığı yaşayan bir ülke artık. Maalesef ki iklim değişikliğinden dolayı. Ekmek sofraya gelene kadar 10 ton su harcıyor. Milyonlarca ton su da boşa gidiyor. Örneğin 10 çeşit reçel geliyor masaya. %50’si yenilmiyor. Mesela kayısı reçeli; o soframıza gelene kadar tonlarca suyla suluyoruz bahçeleri. Sonra onun sevkiyatı var. Sonra şekeri için gidiyoruz şeker pancarı ekiyoruz. Mesela Konya’da bir iç suyumuz kalmadı. Tonlarca suyu da şeker pancarına harcadık. İnsanların çok önemsemediği bir tabak reçeli bizim soframıza gelene kadar 10 ton su gidiyor. Biz o bir tabak reçeli attığımızda bir damla suya ihtiyaç olan ülkemizde 10 tonda suyu israf ediyoruz.”
“MİLLİ İSRAFI ÖNELEME RUHU YAKALANMALI”
Konunun sadece açık büfeler ile bitmediğini belirten Bingöl, “Biz işe serpme kahvaltı ile başladık ama bu çok küçük bir bölümü. O kadar geniş bir alanda bu israfla karşı karşıyayız ki örneğin açık büfeler, öğle yemekleri, akşam yemekleri yine orada da çok benzer durumlarla karşı karşıya kalınabiliyor” dedi.
Yaptıkları çalışmaları istatistik olarak sunan Ramazan Bingöl, açık büfeden alınan yemeklerin ortalama olarak 150 gramının çöpe gitti açıkladı. Bunların et, balık, tavuk gibi besinler olduğunu belirtti.
Bingöl, “Kişi başı 150 gram yani otelde 1000 kişi kaldığında 500 kişilik otelde çöpe gidenin hesabını sizlere bırakıyorum. Milyonlarca doları çöpe atıyoruz ve su da ayrı bir şey. Bununla ilgili de bir çalışma yapıyoruz sayın cumhurbaşkanımıza arz edeceği” dedi.
Gıda bankacılığı hakkında da konuşan Bingöl, “Marketlerden birçok gıda tedarikçiye geri gidiyor ve bunların milyonlarca tonu çöpe gidiyor. Gıda bankacılığının yasası maalesef ülkemizde yok. Biz bu yasa çalışmasında da çalışıyoruz” dedi.
Ramazan Bingöl son olarak, temel sorun haline gelen milli israfı önleme ruhu yakalamamız gerektiğini belirtti.