ASM’lerde deprem endişesi! Hastaneler gibi sağlam olmalı

İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2’lik depremin ardından, megakenti bekleyen riskler tartışılmaya devam ediyor. İstanbul’da yıkıma neden olabilecek olası büyük depremde, hem kamu hem de özel sağlık kurumlarının durumu ise merak konusu. 17 Ağustos 1999’daki Gölcük depreminin ardından İstanbul’daki sağlık altyapısı, depreme dayanıklılık açısından önemli bir dönüşüm sürecinden geçirilirken, özellikle apartman dairelerinde hizmet veren aile sağlık merkezlerine (ASM) ilişkin endişe söz konusu. İstanbul genelinde toplam bin 85 aile sağlık merkezi bulunurken, bu merkezlerde yaklaşık 4 bin 600 aile hekimi ve aile sağlığı elemanı görev yapıyor. İstatistiksel çalışmalara göre  İstanbul’da bir aile hekimine düşen kişi sayısı 3 bin 187 olarak hesaplanıyor. 

Asrın Felaketinde, deprem bölgesindeki ASM’lerin bir kısmı ağır hasar almıştı. 

ÇOĞU APARTMAN ALTINDA

Kent genelinde hizmet veren ASM’lerin yüzde 32’sinin 1999 öncesi yapılarda hizmet verdiği belirtilirken, bu merkezlerin yüzde 89’unun depreme dayanıklılık testinin yapılmadığı öne sürülüyor. Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir ise, İstanbul’daki ASM’lerin büyük kısmının apartman altı, otopark, cami altı gibi alanlarda bulunduğunu belirtirken, bu yapıların depreme karşı dayanıksız olduğunu vurguluyor.

YAPILAR GÜÇLENDİRİLMELİ

Dr. Kandemir, “Deprem riski altındaki binalarda sağlık hizmeti vermek hem çalışanların hem de vatandaşların hayatını tehlikeye atıyor” derken, şu uyarılarda bulunuyor: “Her mahallede bulunan bu kritik merkezler, büyük İstanbul depremi geldiğinde ilk müdahale noktaları olacak. Mevcut ASM’lerin depreme dayanıklılığı ivedilikle tespit edilmeli Uygun olanlar devlet eliyle güçlendirilmeli. ASM personeline düzenli afet eğitimi verilmeli, her ASM’de yılda en az bir deprem tatbikatı yapılmalı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Depremi acı tecrübelerle doluydu. Bu konu, İstanbul özelinde ve Türkiye genelinde milli seferberlik olarak ele alınmalı.”

ALTERNATİF SUNULMALI

Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, ASM’lerin, her mahallede hizmet sunmaları nedeniyle stratejik önemde olduğunu vurgularken, “İstanbul ve İzmir gibi yüksek riskli bölgelerde, yıkım kararı verilen binalarda halen ASM hizmeti veriliyor. Aile hekimlerinden bu binaları boşaltmaları isteniyor fakat kamu tarafından alternatif bir yer gösterilmeli. ASM’ler, olası afet durumlarında hem sağlık hizmetinin sürekliliğini sağlar hem de bölgenin acil ihtiyaçlarına yanıt verir” dedi.

30 YENİ MERKEZ YAPILDI

Öte yandan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla sağlık tesislerinin yüzde 80’den fazlası depreme dayanıklı hale getirildi Dönüşüm süreci halihazırda 2024-2028 Stratejik Planı kapsamında tüm sağlık altyapısının depreme dayanıklı hale getirilmesi hedefiyle devam ediyor. İstanbul’da 2016’dan bu yana 30 yeni hastane binası da inşa edildi. Bu hastaneler arasında Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi, Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi ve İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi önemli sağlık tesisleri bulunuyor.  ​

Sağlık çalışanları,1999 depremi öncesi yapılan binalardaki ASM’lerin güvenli konutlara taşınmasını istiyor.  

SİSMİK İZOLATÖRLÜ

Ayrıca, İstanbul’da 100 yatak kapasitesinin üzerinde inşa edilen hastanelerde sismik izolatör teknolojisi kullanılıyor. Bu teknoloji, deprem sırasında ameliyathane, yoğun bakım ve acil servis hizmetlerinin kesintisiz sürmesini sağlıyor. Binaların kolon, temel veya perde kısmına yerleştirilen sismik izolatör cihazları, 5 ve üzeri büyüklüğündeki depremlerde, sarsıntının gücünü emerken, depremle yapı arasındaki teması kesme özelliği sağlıyorlar. 

[email protected]  

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu
casino plus