Bir Oyuncak Kapma Makinesi, Asla Kazanamayacağınız Bir Birkin ve New York’un Bitmeyen Yarışı

Fotoğraflar: Uncommon Creative Studio

New York Moda Haftası sırasında SoHo’da karşınıza çıkan bir oyuncak kapma makinesi, ilk bakışta eğlenceli bir sokak enstalasyonu gibi gözüküyor. İçinde ise tek bir ödül var: ikonik bir Hermès Birkin çanta. Fakat başından beri bilinen bir detay var: hiç kimse bu çantayı kazanamayacak.

“PAIN” başlığını taşıyan bu enstalasyon, yaratıcı stüdyo Uncommon tarafından tasarlanmış bir şehir metaforu. Oyunun kuralları belli; herkes deniyor ama hiç kimse kazanmıyor. Tam da bu nedenle oldukça tanıdık bir hikayeyi anlatıyor: New York’ta hayal kurmak, çabalamak ve çoğu zaman sadece seyretmek.

13-14 Eylül tarihlerinde SoHo’da kurulan bu geçici pop-up, yalnızca bir oyun değil şehirdeki telaş kültürünün eleştirisi niteliğinde. Yaratıcıları, Birkin çantasını ulaşılması imkansız bir ödül olarak konumlandırarak New York’un bitmeyen koşuşturmacasına ve başarı takıntısına eleştirel bir bakış sunuyor. Makinenin içindeki Birkin, simgesel olarak her şeyin “hemen orada” ama “asla gerçekten ulaşılabilir” olmadığı hissini temsil ediyor. Başarı, statü, yaşam standardı… Hepsi yakalanacak kadar yakın ama tutamayacak kadar uzak.

Birkin çantasını sadece bir lüks obje olarak değil, aynı zamanda bir toplumsal sembol olarak konumlandıran bu proje, modanın sınırlarını enstalasyon ve sosyolojiyle buluşturuyor. Lüksün kendisi değil ona ulaşma arzusu sorgulanıyor. New York’ta yaşam, özellikle genç kuşaklar için, giderek daha fazla sistem eleştirisiyle iç içe geçiyor. Artık herkes “daha fazla çalış” motto’sunu reddediyor, “Neden bu kadar çalışmak zorundayım?” sorusunu soruyor. “PAIN” tam olarak bu değişen tonu yansıtıyor.

Enstalasyon boyunca ziyaretçiler, oyunun kazanılamaz olduğunu bildikleri halde sıraya girip şanslarını denemeye devam etti. Kazanmanın mümkün olmadığı bir oyuna katılmak aslında bu oyunun bir parçası olduğumuzu kanıtlıyor. Uncommon, deneyimin kendisini bir sosyal gözleme dönüştürüyor. “PAIN”, New York’un bitmeyen temposuna ve bu temponun yarattığı kolektif yorgunluğa ironik ama estetik bir pencere açıyor. 

Başa dön tuşu