Avrupa’nın en büyük hazır giyim fuarı sekizinci kez kapılarını açtı

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon ihracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen fuar için alım gruplarının yanı sıra 100’ü aşkın ülkeden binlerce seçkin alıcı İstanbul’a geldi.

IFCO HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE DÖNÜM NOKTASI NİTELİĞİNEDE

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, açılış töreninde yaptığı konuşmada IFCO’nun hazır giyim endüstrisinde istişarenin ve ortak akılda buluşmanın başarılı bir örneği olduğunu söyledi.  Aynı zamanda İHKİB başkanlığını da yürüten Gültepe, daha önce düzenledikleri yedi IFCO’da, 165 ülkeden 195 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptıklarını bildirdi. IFCO’nun Türk hazır giyim endüstrisi için bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti:

“İlk IFCO’yu düzenlediğimiz yılın, yani 2022’nin son çeyreğinden itibaren hazır giyim ihracatında kan kaybetmeye başladık. İlk zamanlar küresel talepteki daralmadan kaynaklı sıkıntılarımız oldu. Sonrasında ise enflasyonla kur arasındaki denge bozulduğu için rekabetçiliğimiz zayıfladı. Hazır giyimde 2022’yi 21,2 milyar dolarlık ihracatla kapatmıştık. 2024’ü, 17,9 milyar dolarla tamamlayabildik. Bu yıl yedi aylık hazır giyim ihracatında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 eksideyiz. Oysa hazır giyim, yıllarca ihracatımızın liderliğini üstlendi. Bir süredir üçüncü sıradaydı. Son aylarda beşinciliğe kadar geriledi. Bence Türkiye hazır giyim ve tekstili bırakmamalı. Yüksek teknolojinin imkânlarını kullanarak, tasarımı daha çok işin içine katarak, markalaşarak, değişerek ve dönüşerek hazır giyimdeki pozisyonumuzu yeniden güçlendirebiliriz. İHKİB olarak bu bilinçle sektörü geleceğe hazırlıyoruz. Ancak öncelikle son üç yıldır devam eden kan kaybını durduracak bir çözüm bulmalıyız”

mustafa gultepe

“EKONOMİDE SAĞLIKLI BÜYÜMEYİ ANCAK ÜRETİM VE İHRACATLA SAĞLAYABİLİRİZ”

Mustafa Gültepe, hazır giyimin yanı sıra mobilya, çelik, demir, makine, deri gibi birçok sektörün de rekabetçilikte ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Emek yoğun sektörlerdeki rekabetçiliğin zayıflamasına rağmen otomobil ve kimyanın katkısı ile temmuzda Türkiye’nin 25 milyar dolarla en yüksek aylık ihracat değerine ulaştığını hatırlatan Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı:

“Temmuz’da ihracatımızı yüzde 11 artırdık. Yedi aylık ihracatımızı yüzde 5,1 artışla ilk kez 156 milyar dolara çıkardık. Yıllık ihracatta ilk kez 270 milyar dolar sınırına çok yaklaştık. Ancak geleceği doğru kurgulayabilmemiz için verileri  doğru okuyup doğru analiz etmeliyiz. Temmuz ayındaki rekorun otomotiv, kimya ve parite olmak üzere üç bileşeni var. 2,5 milyar dolarlık farkın neredeyse tamamı iki sektörden ve pariteden geldi. Oysa biz oyun planımızı tüm sektörlerden katkı alacak şekilde kurgulamalıyız. Bunun da yolu rekabetçiliğimizi yeniden kazanmaktan geçiyor. Sürdürülebilir ve sağlıklı ekonomik büyümeyi ancak üretim ve ihracatla sağlayabiliriz. Özellikle enflasyonla mücadele dönemlerinde ihracat kanallarını açık tutabilirsek ekonominin çarklarını döndürebiliriz.”

mustafa pasahan

İHRACATA DAYALI BÜYÜMEDE HAZIR GİYİM ÖNCÜ ROL OYNADI

Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da konuşmasında hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün Türkiye’nin ihracat başarısında en büyük paya sahip sektörler arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye’nin 80’li yıllarda başlayan ihracata dayalı büyüme yolculuğunda hazır giyimin öncü rol üstlendiğini belirten Ağar, şöyle devam etti:

“Yıllar içinde ölçeğini büyüten, rekabetçiliğini arttıran sektörümüz bugün sadece küresel markaların güçlü bir tedarikçisi olarak kalmıyor, aynı zamanda kendi markalarıyla da ‘Türk Malı’ imajını dünyanın dört bir yanında gururla temsil ediyor. Dünya hazır  giyim ve konfeksiyon ihracatında ülkemiz 2024 yılında yüzde 3,2 pay ile yedinci sırada yer almıştır. Sektörümüz 15,8 milyar dolarlık net ihracat katkısıyla da ekonomimize güç katmaya devam etti. Hazır giyim ve konfeksiyon yalnızca ihracatıyla değil istihdama katkısıyla da stratejik öneme sahip. Siz dünyanın dört bir yanında  fırsatları değerlendirip Türkiyeyi küresel arenada en güçlü oyunculardan biri haline getiriyorsunuz. Biz de küresel pazarlardaki çetin rekabet koşullarında sizleri güçlü kılmak adına  fuar katılımlarından markalaşmaya, ticaret heyetlerinden, küresele tedarik zincirlerine entegrasyona kadar geniş yelpazedeki desteklerimizle her daim yanınızda olmaya devam ediyoruz.”

“MODA ENDÜSTRİMİZİ YENİDEN GÜÇLÜ BİR GELECEĞE TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan da IFCO ile İstanbul’u dünya moda ekosisteminin merkezi haline getirdiklerini söyledi. IFCO’nun kısa süre önce prestijli fuar statüsü kazandığını hatırlatan Paşahan, “Bu statü devletimizin IFCO’ya olan güveninin ve desteğinin tam olduğunu gösteriyor. Sektörümüz zorlu bir dönemden geçiyor. Küresel dalgalanmalar ve maliyet baskısı ihracatçılarımızı zorluyor. Ama biz projelerimiz ve güçlü vizyonumuzla bu zorlukları aşmak, moda endüstrimizi yeniden güçlü bir geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Bu amaçla, her IFCO’da çıtayı daha da yükselttik. Sekizinci IFCO’yu, ilk günkü heyecanla, yeniliklerle ve daha iddialı bir vizyonla hazırladık. Bu sezon fuarımızda 100’ü aşkın ülkeden gelen 30 bin profesyonel alıcıyı firmalarımızla buluşturuyoruz. Ziyaretçi sayımızda geçen ağustosa göre yüzde 22 artış var.” dedi.

volkan agar 1

ARZU EDİLEN İHRACAT DÜZEYİNE ULAŞILAMADI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise, Türkiye’nin ve dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunların etkisiyle hazır giyim sektörünün 2024’te arzu edilen ihracat düzeyine erişemediğini söyledi. Avdagiç, “Sürekli dile getirdiğimiz kur-enflasyon makasının aşırı açılmasının ihracatımızı olumsuz etkilediğinin farkındayız. Ancak Türk ihracatçısı, bu zorlu engeli de geride bırakabilecek güçte olduğunu ortaya koymuştur.” diye konuştu.

“HAZIR GİYİM TÜRKİYE’DE SANAYİ VE İHRACAT GELENEĞİNİ GELECEĞE TAŞIYOR”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da konuşmasında hazır giyimin Türkiye’de sanayi ve ihracat geleneğini geleceğe taşıyan sektörlerin başında geldiğini söyledi. Bahçıvan, “Çok hızlı değişen bir dünyada çok hızlı değişen rekabet koşulları ve tüketici alışkanlıları var. Bunlara ne kadar hızlı uyum sağlayabilirsek sektörü de o ölçüde geleceğe taşıyabiliriz. Bunun da yolu tasarımdan, katma değereden, bir kilo ürünümüzün değerini 15 eurodan 50-70 euroya çıkarmaktan geçiyor” dedi.

Başa dön tuşu
Haber Tiraj